HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

img

HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

2019-03-01

Ceza yargılaması neticesinde mahkemece, sanığın suçsuz olduğuna kanaat getirilmediği takdirde, sanık hakkında mahkumiyet hükmü verilir. Verilen mahkumiyet kararı sadece adli para cezası ya da hapis cezası olabileceği gibi, hem adli para cezası hem de hapis cezası birlikte verilebilir. Sanık tarafından adli para cezası ve hapis cezası daha anlaşılabilir olmakla birlikte, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesi zaman zaman kafa karışıklığına sebep olabilmektedir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasının Koşulları

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’unun 231. maddesinde düzenlenmiştir. Bu müesseseden yararlanabilmek için hem yargılama neticesinin hem de sanığın durumunun belli koşulları sağlaması gerekmektedir. Bu koşullar;

  • Yargılama neticesinde mahkemece verilen cezanın 2 yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezası olması gerekir.
  • Sanığın daha önce kasten bir suç işlememiş olması gerekmektedir. Taksirle işlenmiş suçlar bakımından; sanığın daha önce herhangi bir taksirli suçtan mahkumiyet hükmünün bulunması, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini engellemeyecektir.
  • Sanığın yargılama esnasında mahkemede bir daha suç işlemeyeceği kanaatini oluşturması gereklidir. Sanığın pişman olmaması ve bunu hal ve hareketlerine yansıtması, duruşma süresince saldırgan tavırlar sergilemesi, var ise müşteki, müşteki yakınları ya da savcı ve hakimlere karşı saygı sınırlarını aşan davranışlar sebebiyle diğer koşullar oluşsa dahi, bu koşul yerine getirilmediğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmediği birçok somut olay mevcuttur.
  • Suçun meydana gelmesi ile mağdurun ya da kamunun mevcut zararının giderilmesi gereklidir. Örnek vermek gerekirse; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151. maddesinde düzenlenen “mala zarar verme” suçunun alt sınırı 4 ay, üst sınırı ise 3 yıl hapis veya adli para cezasıdır. Sanık hakkında alt sınırdan ceza verilmesi ihtimalinde (Örneğin 7 ay), ayrıca sanığın işlediği suç sebebiyle mağdur kişide ya da suçu kamu malına karşı gerçekleştirdi ise kamu malında sebebiyet verdiği maddi zararı da gidermesi gerekmektedir. Aksi takdirde hükmün açıklanmasına karar verilemeyecektir.
  • Bu koşulların gerçekleşmesinin yanında, yargılama esnasında mahkeme tarafından sanığa yargılama neticesinde suçlu bulunması durumunda hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini kabul edip etmediği sorulur. Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmemesi halinde, müessesenin tüm koşulları yerine gelmiş olsa dahi, sanık kabul etmediği için mahkeme tarafından hükmün açıklanmasına karar verilmesi mümkün değildir. Nitekim sanığa böyle bir hak verilmesi doğrudur, zira sanığın suç işlemediğine inancı sebebiyle, neticesinde beş yıl boyunca denetime tabi tutulmasını kabul etmemesi olağandır.

 

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Karar Verilmesinin Sonuçları

Sanık, hakkında verilen karar tarihinden itibaren beş yıl boyunca denetime tabi tutulur. Buna göre; sanığın karar tarihinden itibaren devam edecek beş yıllık süre içerisinde kasıtlı olarak herhangi bir suç işlememesi gerekmektedir. Sanığın bu süreç içerisinde işlediği kasıtlı suçtan hakkında mahkumiyet kararı verilmesi halinde, neticesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen yargılamada verilecek ceza da açıklanacak ve açıklanan ceza da adli para cezası ya da hapis cezası olarak infaz edilecektir. Ancak, sanık tarafından beş yıllık denetim süresinde denetim koşullarına uyulması ve kasıtlı bir suç işlenmemesi halinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ortadan kalkacaktır.

© 2022 Özgü Hukuk Bürosu - Blog